Lozan görüşmeleri esnasında heyetlerin kaldığı otelleri de merak ettim. Tüm görüşmeler Ouchy Şatosu'nda yapılırken, heyetler buraya yakın otellere yerleşmişlerdi. Aşağıda bu mekanlar hakkında yaptığım araştırmaları bulabilirsiniz.
- Lausanne Palace
- Hotel de la Paix
- Hotel Cecil
- Royal (Savoy) Hotel
- Beau - Rivage Palace
- Chateau d'Ouchy
- Hotel de Bergues Geneva
Lausanne Palace Hotel
 |
| Şimdiki adıyla Lausanne Palace and Spa-Luxury Hotel |
Baş Delege İsmet Paşa, yardımcıları Rıza Nur Bey, Hasan Saka ve genel sekreterimiz ile Fransız ve Japon heyeti, bu otelde konaklıyordu. Bütün konferans boyunca bu otel, Türk heyetinin genel karargahı olacaktı. İsmet Paşa'nın odası, otelin beşinci katında, 210 numaradaydı.
Ali Naci Karacan'ın Lozan isimli kitabında anlattığına göre; Konferans esnasında otelin büyük salonu basın muhabirlerine ayrılmıştı. Amerikan, İngiliz ve Fransız muhabirler en başından itibaren konferansa gelmişlerdi ve o günlerde muhabir sayısının iki yüzü geçeceği tahmin ediliyordu. Otelin içinde gazeteciler için telgraf,telsiz telgraf ve telefon tesisatı kurulmuştu. Muhabirlerin çalışabilmesi için masalarla dolu bir salon,bir okuma odası,bir kahve ve bir bar hazırlanmıştı.
Konferans açılışından sonra delege ve danışmanlarımız çeşitli komisyon ve tali komisyonlara gidip çalışmak üzere her gün çeşitli saatlerde kollarının altında çantalarıyla Lozan Palas'tan çıktıkları görülüyordu. Akşamları ise Türk heyetinden birkaç danışman ve birkaç gazeteciyi otelin holünde oturmuş kahvelerini içerken, akşam postasının getirdiği İstanbul gazetelerini gözden geçirirken görebilirdiniz.
Gündüz müttefiklerle görüşen İsmet Paşa,geceleri de sabahlara kadar Lozan Palas'da o günkü temaslarını ve görüşmeleri Ankara'ya bildirmeye ve Ankara'dan gelen telgrafları inceleyip cevaplamakla uğraşıyordu. Yine konferans görüşmeleri dışındaki zamanlarda, diğer ülke delegeleri İsmet Paşa'yı, Lozan Palas'daki dairesinde ziyaret ediyorlardı. O günlerde yeni kurulmuş olan İsviçre-Türkiye Dostluk Cemiyeti bu otelde Türk Heyeti için bir gece düzenlemişti.
12 Kasım 1922, Türk heyeti Lozan'a ulaştı. Geldikleri gün konferansın bir hafta ertelendiği kendilerine bildirildi. Fransızlar Türk heyetini Lozan Barış görüşmeleri başlamadan önce doğrudan Paris'e gelmeleri için davette bulundu. Ancak İsmet Paşa öncelikle Lozan'a inecek ve ertelemeye dair tepkisini gösterdiği ilk basın toplantısını Lozan Palas'da yapacaktı.
21 Nisan 1923'de Türk Heyeti görüşmeler için ikinci kez Lozan'a geldiğinde buna en çok sevinenlerden birisi de Lozan Palas'ın o günlerdeki sahibi Mösyö Steiner'di. Çünkü otelin borçlarının büyük bir kısmını, Lozan Barış Konferansı için gelen misafirler sayesinde ödemişti.
25 Mayıs 1923 cuma günü, saat 16.30'da, Türk-Leh Konferansı yine Lozan Palas'da açıldı.
27 Mayıs 1923 tarihinde, Ramazan Bayramı, Türk Delege heyeti ile onları ziyaret gelen Hintli, Mısırlı, Suriyeli öğrenciler ve diğer Müslüman misafirler ile birlikte Lozan Palas'da kutlandı.
22 Temmuz 1923'de, Türkiye -Lehistan(Polonya) Antlaşması, Lozan Palas'da büyük bir sadelik içinde imzalandı.
24 Temmuz 1923 sabahı, Lozan Palas, gelin gibi süslenmişti. Çünkü Türk heyeti o gün Lozan Barış Anlaşması'na imza atacaktı...
Hotel de la Paix Lausenne
 |
| Hotel de la Paix Lausanne |
1910 yılında inşa edilmiştir. Lozan'ın merkezinde yer alır. Dört yıldızlı, daha mütevazi bir tesis olan Hotel de la Paix'de konferans esnasında Türk heyetinin müşavirleri ve katipleri konakladı.
Ekonomik olması açısından böyle bir konaklama planlı yapılması gerekmişti. Müşavir ve katipler; Lausenne Palace Oteli'nde konaklayan delege heyeti ile Lozan görüşmeleri esnasında birlikte çalışabilmek için, 450m uzaklıkta ve 5 dakika yürüme mesafesindeki kendi otelleri arasında her gün her gün mekik dokuyorlardı.
Sembolü, ağzında bir zeytin dalı taşıyan güvercin olan otelin ismini dilimize Barış Oteli olarak çevirebiliriz. Tesis, günümüzde de faaldir.
Hotel Cecil Lausenne
 |
| Hotel Cecil Lausenne |
Bu tesis, 1905 ile 1907 yılları arasında otel olarak inşa edilmiştir. 1931 yılına kadar, otel olarak hizmet etmiştir.
Hotel Cecil, 10 Mayıs 1922'de, Lozan Barış Konferansı görüşmelerin ikinci döneminde, Rusların Çiçerin'in yerine gönderdikleri diplomatları Vorovski 'nin akşam yemeği esnasında siyasi bir cinayete kurban gittiği yer olarak da tarihe geçmiştir.
1931'de hastaneye dönüştürülmüş olan tesis faaliyetlerine, günümüzde Clinique Cecil ismiyle bir sağlık merkezi olarak devam etmektedir..
Royal Hotel Lausanne
 |
| Şimdiki adıyla Hotel Royal Savoy Lausenne |
Royal Hotel, Lozan'ın merkezinde yer alan ve güzel mimarisiyle dikkat çeken, beş yıldızlı bir tesistir.
Lozan Barış Konferansı esnasında Royal Hotel'de; Yunanlılar, Bulgarlar, o dönemki adıyla Yugoslavlar ve Romen heyetleri konaklamışlardır.
Bu mekan, günümüzde de, Royal Savoy Hotel ismiyle hizmet etmeye devam etmektedir.
Hotel Beau-Rivage Palace Lausenne
 |
| Beau Rivage Palace |
Lozan Barış Konferansı'nın ilk günü, sabah yapılan ilk resmi toplantının sonunda, İsmet Paşa konakladığı Lozan Palas'a dönerken, diğer delegeler ise İngiltere baş delegesi Lord Curzon'un; Fransa Başbakanı Poincaré ve İtalyan diktatör Mussolini şerefine Beau-Rivage'da verdiği ziyafete katılmışlardı. (Bu davet konferans esnasında heyetlerin birbirlerine karşılıklı verdikleri ziyafetlerden birisiydi.)
Tıpkı Lozan Palas'da olduğu gibi Beau Rivage'da da diplomatlar, konferanstan arda kalan zamanda diplomasi adına mekik dokuyarak, özel görüşmeler yapıyorlardı. Konferans ile ilgili gelişmeleri dünyaya duyurmaya çalışan muhabirlerin bir kısmı da Beau-Rivage'da kamp kurmuşlardı.
24 Temmuz'da İsmet Paşa,Rumine Sarayı'nda barış antlaşmasını imzaladıktan sonra, İngilizlerin Beau Rivage'da barış şerefine verdikleri çay ziyafetine katılacaktı.
Vikipedi'ye göre, günümüzde de otel olarak kullanılan bu saray, dünya ilaç devi, Novartis AG'nin sahibi olan İsviçreli Sandoz ailesine aittir. Beau-Rivage'ın 1908'den bu yana kullanılan, iki adet tarihi balo salonundan biri olan (diğeri La Rotonde'dir.) ve kendi web sayfalarında da 'Sarayın Mücevheri' olarak bahsettikleri en büyük balo salonun ismi Sandoz Ballroom'dur.
 |
Hotel Beau-Rivage Palace Lausenne'ın günümüzdeki haliChâteau d'Ouchy
1177'de Leman Gölü kenarında bir kule olarak inşa edilen yapı daha sonra yapılan eklemeler ile Lozan Piskoposları için güvenli bir konaklama mekanı haline getirilmiş. Orta Çağ'dan sonra kale, Bernese avukatlarının, ardından Vaud Devleti'nin mülkü oldu. Jean-Jacques Mercier sayesinde Neo-Gotik bir makyaj aldı ve otel oldu. 1889 ve 1893 arasında, eski binaların çoğunu - kule hariç - yıktı ve özel bir otel altyapısı inşa etti. 50 tane odası olan şatonun tarihimizde dramatik bir özelliği daha var. 1912 yılında Balkan Savaşı imzalanan UŞİ Antlaşması ismini bu şatodan almaktadır.
Ve yıllardır söylenen 12 Ada Lozan'da kaybedildi söylemi de bu antlaşmaya dayanır. 1912 yılında imzalanan antlaşma ile 12 ada geçici olarak İtalyanların himayesine bırakılacaktı. İtalya 2.Dünya Svaşını kaybettikten sonra adaları 1947'de Yunanistan'a devretmiştir.
Bu toprak kayıplarından 10 yıl sonra Lozan'da Uşi Şatosu'nda Kurtuluş Savaşı'nı kazanmış yeni Türk Devleti Misak-ı Milli sınırlarını tüm dünyaya kabul ettirmek için masaya oturmuş oluyordu.
Sandoz ailesine ait olan Sandoz Hotel Foundatıon bünyesinde faaliyetlerine devam eden otellerden birisi de bu tesistir. Sandoz ailesine ait diğer hoteller ; Beau-Rivage Palace, Lausanne Palace, Hôtel Palafitte, Angleterre & Résidence, Heyetler Doğu İşlerine Dair Lozan Konferansı tutanaklara geçen resmi görüşmelerinin tamamını bu otelde yaptılar. Hotel des Bergues Geneva
Günümüzde Four Seasons bünyesinde
hizmete vermeye devam eden Hotel des Bergues Geneva, 1834 yılında Cenevre Gölü kıyısında inşa edilmiş bir tarihi binada yer almaktadır.
10 Aralık 1922'de Cenevre'deki Türk Yahudiler, İsmet Paşa başkanlığındaki Türk delege heyeti için Türk Seferadi Kardeşlik Derneği adına bu otelde bir davet verdiler.
|
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder