6 Şubat 2017 Pazartesi

24.11.1922 Kırmızı Köşede Türkler karşısında bütün Balkan Devletleri


Derso ve Klein'in çizimleriyle Balkanlar için yapılan mücadele. Bir tarafta Türkler,
karşıda Yunanlılar,Bulgarlar,Yugoslavlar..


24 Kasım 1922 Cuma 

Birinci Komisyon'da bugün de Trakya sınırlarının askerden arındırılması ve Burgarların Ege Denizi'ne çıkış sorunları ele alındı. Türkiye-Yunanistan ve Türkiye-Bulgaristan sınırlarının her iki yakasında askerden arındırılmış bölgeler oluşturulması işi alt komisyona gönderilmişti.

Fransız General Weygand başkanlığında toplanan alt komisyon raporunu hazırladı. Bu komisyon'da Türk heyetinden Muhtar Bey (Çilli), Albay Tevfik Bey (Bıyıkoğlu) ile yardımcıları Şükrü Bey (Kaya), Nusret Bey (Metya) ve sekreter Ahmed Cevad Bey (Açıkalın) görev almışlardı.

Alt komisyonun hazırladığı rapora göre ' Meriç Nehri akım yolu Türkiye'nin Avrupa sınırı olsun. Türk tarafı ve karşı tarafta 30km'lik alan askerden arındırılsın. Bu bölgelerde iç düzen ve sınır güvenliği için Türk tarafında en fazla 5000, Yunan ve Bulgar taraflarında en fazla 2500'er kişilik güvenlik gücü bulundurulabilsin..' deniliyordu.

Lord Curzon, Temsilciler Heyetlerini alt komisyonun raporu ile ilgili görüşlerini açıklamaya davet edince söz İsmet Paşa söz aldı ve itirazlarını tekrar sıraladı;

  • 30 km'lik mesafenin çok fazla, bu durum ciddi bir güvenlik açığına neden olacaktır. Ancak bu anlaşmaya imza koyan devletler bu bölge için resmen buranın gücenliğini garanti etmeleri lazım.
  • Doğu Trakya sınırı için 29 Eylül 1913 tarihli sınırları ısrarla istiyoruz.
  • Askerden arınmış bölge ile ilgili olarak güvenlik garanti vermesi gereken devletler için İsmet Paşa bir de şu şartı öne sürer 'yabancılar bu güvence çerçevesinde Türkiye'de denetim yeri kurmayacaklar.'
Mlle Stancioff (Stamboulisky'nin arkasında),
Stamboulisky, Bay Stancioff, général Michel Savoff 
Öğleden sonra Bulgaristan Başbakanı Stambouliyski kongrede tek bayan görevli olan ve çevirilerini yapan Mlle Stancioff aracılığıyla 'Dedeağaç'ın Bulgarlara verilmesini' istedi. Ona cevaben Yunanlı başdelege Venizelos 'Hadi tamam Türklere yenildik. Trakya'yı veriyoruz.Bulgaristan'a da yenilmedik ya! Onlara neden toprak verelim?' dedi.

Bunun üzerine Stambouliyski, Dedeağaç'ı istemesine gerekçe olarak da Bulgaristan'ın Karadeniz kıyısında sadece üç tane küçük ve yetersiz limanı olmasını, Yunanistan'ın ise her tarafında limanlar olduğunu söyleyince Venizelos 'Tanrı, Yunanistan'ı denizin ortasına yerleştirmiş, bu benim suçum değil ' deyince Bulgarlar dahil herkesi güldürdü.

M. Nintchitch
Bu ikilinin ardından Yugoslavların baş delegesi Nintchitch'e söz verildi. 'Türkler Karaağaç-Dimetoka bölgesini 1915'de askeri ve siyasi hesapları sonucu kendi istekleriyle Bulgaristan'a verdiler.' dedikten sonra Batı Trakya için halk oylaması yapmanın doğru bir şey olmadığını savundu. 

Osmanlının eski tebası olan üç yeni devletin Türklerden ve yeni Türk devletinden korkusu ve hesaplaşması  öyle kolay bitecek gibi görünmüyordu.

Balkan devletleri delegelerinden sonra söz sırası oturum başkanı Lord Curzon'a geldi. O da diğer Balkan Devletlerini destekler tarzda bir konuşma yaptı. 

Yarın Trakya sınırı için son kez görüşme yapılacağı açıklandı..Bugünün bizim açımızdan olumlu yanı Bulgar ve Yunanlıların Dimetoka için aralarında sorun yaşayıp gerilmeleri oldu. Bu da Balkan Devletlerinin, iş kendi çıkarlarına gelince aralarındaki birlik beraberliğin ciddi şekilde sarsılabileceğini kanıtladı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar