8 Şubat 2017 Çarşamba

26.11.1922 Lozan'da Pazar Günü Özel Görüşmeler

İngilizler ve İtalyanlar'ın Lozan'da konakladığı Beau Rivage Palace oteli.

26 Kasım 1922 Pazar ...



Lozan Konferansı'nın ilk haftası tamamlanmıştı. Günlerden pazar olduğu için Uşi Şatosu'nda resmi bir toplantı yoktu. Ancak telgraf trafiği Lozan ile Londra, Paris, Roma, Ankara, Belgrad, Atina, Sofya, Bükreş hatta Amerika ile Japonya arasında tüm hızıyla devam ediyordu. Delegeler arasında özel temaslar yapılıyordu. Bu temaslardaki amaç ilerleyen günlerde komisyonlarda konuşulacak konular ile ilgili olarak karşı tarafın düşüncesini öğrenmek ve onu etkilemeye çalışmaktı.



Fransız delegesi Barrere
İsmet Paşa , sabah Fransız delegesi Barrere ile görüştü. Toplantılardaki gergin atmosferden ve şikayet eden İsmet Paşa, Karaağaç konusunda destek istedi. Barrere bu isteğe olumlu baktığını ancak bir söz veremeyeceğini söyledi. Fransızlar da kapitülasyonlar ile ilgili esneklik isteyince  İsmet Paşa da kapitülasyonların kaldırılmasında kesin kararlı olduğumuzu vurgulayarak o konuda asla söz veremeyeceğini söyledi.


Lord Curzon
Akşam ise Lord Curzon 'u Beau Rivage Oteli'nde ziyaret ederek bir buçuk saatlik özel bir görüşme yaptı.Yarından itibaren konferansta Türkiye'nin güney sınırları,Suriye ve Musul meseleleri konuşulacaktı.Bu nedenle bu ikili görüşme kritik bir başlangıca neden olacaktı. Satranç oyunu tarzında hamlelerle geçen görüşmenin başında Lord Curzon ,İsmet Paşa'ya ' sizin ne önereceğinizi ya da ne isteyeceğinizi bilmeden size hiçbir şey söylemeyeceğim 'der.. Bunun üzerine İsmet Paşa,  ' Musul'u istiyoruz. ' dediğinde Lord Curzon bu isteği kabul etmez ve ekler 'Yunanlıları yendiniz, ama İngilizleri yenmediniz! ' Sonra aralarında Musul ile ilgili ciddi bir tartışma çıkar.

İsmet Paşa, savaştan yeni çıkan bir ülke olarak petrol gelirine ihtiyaç duyulduğunu söyleyince Lord Curzon barış yapıldıktan,güçlü ve bağımsız Türk hükümeti kurulduktan sonra nakit paraya ihtiyaç olacağı için bunun makul bir istek olduğunu söyler. Ancak Lord Curzonbu konu için  Konferans önünde kavga etmek yerine, acaba kendi aramızda anlaşamaz mıyız? ' diyerek olayı başka bir boyuta taşımaya çalışır. İsmet Paşa'nın buna cevap verebilmesi için Ankara'ya durumu aktarması gerekmektedir. Bu nedenle Lord Curzon'dan yarınki Musul meselesinin görüşmelerini ertelemesini ister. Lord Curzon bu öneriyi kabul eder. Konferansın yarınki konusu Musul olmayacak diyerek Ankara ile görüşmesi için İsmet Paşa'ya zaman kazandırır. Sonrasında görüştükleri Boğazlar ve kapitülasyonlar meseleleriyle ilgili karşılıklı grüşlerini birbirleriyle paylaşırlar.


ABD'nin gözlemci delegeleri ;
Elleri arkada olan Child, 
bastonlu olan Grew
İsmet Paşa, bu iki görüşme haricinde Amerikan delegesi Child ile de görüştü. O dönem Roma Büyükelçisi olarak görev yapan Child, ileride Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk ABD Büyükelçisi olacak ve Ankara'da görev yapacaktı. Bu özel görüşmelerde Türkiye ile diplomatik ilişki kumayı amaçlayan ABD'nin ayrı bir anlaşma ile kapitülasyonların kaldırılmasını da öngören bir ticaret anlaşması yapılmasına dair talebi konuşuldu.

26 Kasım’da Başdelege Child Dışişleri Bakanlığı’na gönderdiği telgrafta; Konferans gündemini İngiltere’nin yönlendirmesi ile müttefiklerin belirlemesinden şikayet ediyordu. Child, eğer yeterli imtiyazları elde edebilirlerse İngiltere’deki Muhafazakarların Musul’u Türklere bırakabileceğini düşünüyordu. Fakat Musul henüz tartışma konusu değildi.


İsmet Paşa, bir diğer görüşmede  Polonya Cumhurbaşkanı Pilsukski'nin Yaveri 'nin ziyaretini kabul etti. Polonya Devleti 1795'de üç komşusu (Rusya,Avusturya,Purusya/Almanya) tarafından parçalanıp haritadan silinmişti. Osmanlılar bu haksız paylaşımı hiçibir zaman tanımamış, Polonyalılar da Osmanlı'nın bu tavrını unutmamıştı. Polonyalılar Türkiye'yi zaferinden dolayı kutlayıp eski ilişkileri yeniden kurmak istediklerini söylemişlerdi. Bu talep, Türk tarafınca olumlu karşılandı.

Haftaiçi yapılan görüşmelerde yol alamayan ve çözülemeyen her konuyu alt komisyonlara göndermekten başka çare bulamayan delegeler ; pazar günü yaptıkları özel görüşmelerde daha çok ilerleme sağlamaya başlamışlardı. Konferansın ilerleyen dönemlerinde bu özel görüşmeler, resmi görüşmelerden daha önemli bir hal alacaktı...







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar