İngilizler ve İtalyanlar'ın Lozan'da konakladığı Beau Rivage Palace oteli. |
26 Kasım 1922 Pazar ...
Lozan Konferansı'nın ilk haftası tamamlanmıştı. Günlerden pazar olduğu için Uşi Şatosu'nda resmi bir toplantı yoktu. Ancak telgraf trafiği Lozan ile Londra, Paris, Roma, Ankara, Belgrad, Atina, Sofya, Bükreş hatta Amerika ile Japonya arasında tüm hızıyla devam ediyordu. Delegeler arasında özel temaslar yapılıyordu. Bu temaslardaki amaç ilerleyen günlerde komisyonlarda konuşulacak konular ile ilgili olarak karşı tarafın düşüncesini öğrenmek ve onu etkilemeye çalışmaktı.
Fransız delegesi Barrere |
Lord Curzon |
İsmet Paşa, savaştan yeni çıkan bir ülke olarak petrol gelirine ihtiyaç duyulduğunu söyleyince Lord Curzon barış yapıldıktan,güçlü ve bağımsız Türk hükümeti kurulduktan sonra nakit paraya ihtiyaç olacağı için bunun makul bir istek olduğunu söyler. Ancak Lord Curzon ' bu konu için Konferans önünde kavga etmek yerine, acaba kendi aramızda anlaşamaz mıyız? ' diyerek olayı başka bir boyuta taşımaya çalışır. İsmet Paşa'nın buna cevap verebilmesi için Ankara'ya durumu aktarması gerekmektedir. Bu nedenle Lord Curzon'dan yarınki Musul meselesinin görüşmelerini ertelemesini ister. Lord Curzon bu öneriyi kabul eder. Konferansın yarınki konusu Musul olmayacak diyerek Ankara ile görüşmesi için İsmet Paşa'ya zaman kazandırır. Sonrasında görüştükleri Boğazlar ve kapitülasyonlar meseleleriyle ilgili karşılıklı grüşlerini birbirleriyle paylaşırlar.
ABD'nin gözlemci delegeleri ; Elleri arkada olan Child, bastonlu olan Grew |
26 Kasım’da Başdelege Child Dışişleri Bakanlığı’na gönderdiği telgrafta; Konferans gündemini İngiltere’nin yönlendirmesi ile müttefiklerin belirlemesinden şikayet ediyordu. Child, eğer yeterli imtiyazları elde edebilirlerse İngiltere’deki Muhafazakarların Musul’u Türklere bırakabileceğini düşünüyordu. Fakat Musul henüz tartışma konusu değildi.
İsmet Paşa, bir diğer görüşmede Polonya Cumhurbaşkanı Pilsukski'nin Yaveri 'nin ziyaretini kabul etti. Polonya Devleti 1795'de üç komşusu (Rusya,Avusturya,Purusya/Almanya) tarafından parçalanıp haritadan silinmişti. Osmanlılar bu haksız paylaşımı hiçibir zaman tanımamış, Polonyalılar da Osmanlı'nın bu tavrını unutmamıştı. Polonyalılar Türkiye'yi zaferinden dolayı kutlayıp eski ilişkileri yeniden kurmak istediklerini söylemişlerdi. Bu talep, Türk tarafınca olumlu karşılandı.
Haftaiçi yapılan görüşmelerde yol alamayan ve çözülemeyen her konuyu alt komisyonlara göndermekten başka çare bulamayan delegeler ; pazar günü yaptıkları özel görüşmelerde daha çok ilerleme sağlamaya başlamışlardı. Konferansın ilerleyen dönemlerinde bu özel görüşmeler, resmi görüşmelerden daha önemli bir hal alacaktı...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder