9 Şubat 2017 Perşembe

27.11.1922 Fransa,İngiltere ve İtalya Türkiye'den İşgal Tazminatı İstiyor

Duyun-u Umumiye Binası , Atatürk'ün emri ile İstanbul Lisesi'ne tahsis edilmiştir.

27 Kasım 1922 Pazartesi

Geçen hafta yapılan Birinci Komisyon görüşmelerinden sonra yeni hafta Fransa baş delegesi Mösyö Barere 'in başkanlığındaki İkinci Komisyon görüşmeleriyle başladı. Burada; Duyun-u Umumiye, işgal masrafı ve Yunan tahribatı görüşülecekti.

Fransız delegesi Barrere
İlk sözü alan İsmet Paşa, bu konulardaki Türk görüşlerini anlatmaya başladı; 'Duyun-u Umumiye'nin (Osmanlı'nın dış borçları için vergileri toplayıp bu gelirler ile borçlerı ödemek için kurulan kurum) takip ettiği borçların eski Osmanlı İmparatorluğu'nu oluşturan bütün devletler arasında paylaştırılmasını istiyoruz. Madem ki Osmanlı toprakları çeşitli devletler arasında pay edildi, borçları da paylaştırılsın. Yeni Türkiye hükümeti, eski Osmanlı İmparatorluğu'nun bir kısmını miras aldığı için borçların da yalnız bir kısmı kabul edilebilir. '  dedikten sonra İşgal Masrafı başlığına geçti.

'Türkiye'den askeri işgal masrafı istenemez. Çünkü Türkiye kimseye 'Gel bizi işgal et!' diye davette bulunmadı. Türk Hükümeti için işgal masrafı diye bir şey yoktur. Böyle bir meseleden bahsedilmesine bile tahammül edemem!'

Ancak oturum başkanı Barrere, 'Fransa, İngiltere ve İtalya'nın Türkiye'deki işgaller i döneminde yapmış oldukları giderlerin Türkiye'ye yükletilmesi gerekir' dedi. Barrere, işgal masrafı ile ilgili Mondros Anlaşması'nın 7. maddesine göre (7. Madde:İtilaf devletleri güvenliklerini tehlikede gördükleri stratejik yerleri işgal edecekler.)  işgal masraflarının Türkiye'ye ait olduğunu, bu isteklerinin vazgeçilmez olduğunu vurguladıktan sonra Türkiye'nin 'yalnız müttefik devletler tebaasının zararlarını' ödemeye mecbur olduğunu kayıtlara geçirdi. Utanmayana ayıp yok, dediğinizi duyuyorum.

İsmet Paşa, böyle bir mesele tanımadığını ve bu konuda konuşmayacağını tekrarladı. Barere bu sefer bu işgal masrafı işini Mudanya Antlaşması'nı dayandırmaya kalktı. İsmet Paşa, kendisinden fikrini düzeltmesini rica etti. Sonra Yunan tahribatı ile ilgili Türk görüşünü söyledi ; ' İzmir'in işgalinden doğan savaşta Türkiye büyük hasarlara ve tahribata uğramıştır. Türkiye, bu hasarların tamirini, yani zarar ve ziyan tamiratı ister. 'dedi. (Burada tazminat değil de tamirat demesini tarihçi Bilal N.Şimşir, İsmet Paşa'nın nezaketi olarak yorumluyor.)

Venizelos, görüşmelere giderken.
Bu kesin talep sonrası Giritli bir avukat olan Yunan baş delegesi Venizelos söz alarak Yunanistan'ı müttefik devletler davet ettiği için İzmir'e çıktıklarını söyledi. 21 Haziran 1922'ye kadar yaptıkları işgal masrafının iddia edilen tahribatı fazlası ile karşılayacak miktarlara ulaştığını, üstüne üstlük Anadolu'dan Yunanistan'a giden Rumların iaşe,nakil masrafları da eklenince Yunanlıların tazminat ödemesinin imkansız olduğunu söyledi. Bir 'Utanmayana ayıp yok ' vakası daha.

İsmet Paşa, Yunanlıları itilaf devletleri davet ettiyse onlara Anadolu yakıp yıkmaları için de davette mi bulundu? şeklinde cevaplarına başladıktan sonra Yunan ordusunun geri çekildiği güzergahlardaki tüm yerleşim yerlerini yakıp yıktığını anlattı.  'Büyük rütbeli komutan ve neferleri sorguya çektim. Generalleriniz iddia ettiler ki yapılan tahribat ve yangınlar kendilerinin haberi olmadan Yunan ordusundaki bazı serseriler tarafından yapıldı. Astları sorguya çektim. Onlar da generallerinin verdikleri emirleri uyguladıklarını söylediler. ' dedi... Karşılarında konuşan Batı Cephesi Komutanı idi  ve salondakileri etkiliyordu...

Toplantının sonunda Osmanlı borçlarının pay edilmesi önerisi kabul edildi. Müttefikler, işgal masrafları başlığını Yunanlıların ödeyeceği tazminata karşılık bir pazarlık konusu olarak ileri sürüyor, İsmet Paşa da aynı cevaplarını tekrar tekrar kayıtlara geçiriyordu. Duyun-u Umumiye borçlarının paylaşılmasının  ve zarar ziyan ile ilgili detayların belirlenmesi için alt komisyonlar oluşturuldu.

Ana meseleler olduğu gibi duruyor, ayrıntıya ait meseleler tali komisyonlarda hızla konuşulup hallediliyordu.
İngiltere Dışişleri Bakanlığı
 Müsteşarı Sir William Tyrrell

Dün akşam Lord Curzon ile görüşen İsmet Paşa, bu akşam İngilizlerle bu görüşmenin bir devamı sayılabilecek bir gizli/özel  görüşme daha yaptı. İngiltere Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Sir William Tyrrell kendisini ziyaret gelmişti. Görüşme sonrasını Ankara'ya şöyle raporluyordu ; 'Musul'u iade etmemek niyetleri kesindir. Petrole bizi dahil edecekler ve ikdisadi yardım yapacaklar...' İngilizler İsmet Paşa' yı Milletler Cemiyeti'ne girme konusuna da ikna etmeye çalışıyorlardı. Ancak Paşa, Ankara ile görüşmeden hiçbir konuda kesin bir cevap veremeyeceğini söyleyerek konuyu inceleyeceğine söz verdi.

Aynı gün, Ermeniler için Kilikya Bölgesi’nden bir Ulusal Yurt talebi ile Lozan’a gelmiş olan misyonerler James L. Barton, William W. Peet, Caleb F. Gates ve Amerikan delegesi  Bristol arasında geçen konuşmanın detaylarını ''Bristol Günlükleri''nde bulabilmek mümkündür: Görüşmede, Barton, ulusal yurt talebini dile getirerek “Ermenilerin gelişebilmesi için bunun gerekli olduğunu” söylemiştir. Bristol ise daha önce, Ermenilerin, Türklerin ve Rumların; kurulacak yeni devlette birlikte barış içinde yaşayabileceklerini düşünüyordu fakat bu fikri belli oranda değişmekle birlikte Barton’un önerisine karşı çıkmıştır. Gates’in de Bristol’dan yana görüş bildirmesi ve Peet’in Barton’un fikirlerinden farklı yaklaşımlar öne sürmesi üzerine görüşmeden bir sonuç alınamamıştır. Oysa bu ana kadar Peet ve Barton birlikte hareket etmekteydiler.

James L. Barton, William W. Peet, Caleb F. Gates ile görüşmesinden hemen sonra diğer bir misyoner George R. Montgomery , Bristol ile görüşmek isteğinde bulunmuştur. Montgomery liderliğindeki AAS (Armenia America Society- Ermenistan Amerika Topluluğu)ABD’deki en etkin Ermeni derneğiydi. Görüşmede Montgomery, Ermenilerin bundan önce başına gelenler hakkında uzun bir söylev vermiştir. Bristol, “Ermeniler, Türkler ve Rumlar için en iyi yolun yeni bir devlet altında birlikte yaşamak olduğuna inandığını fakat son olayların zorlaması ile bu fikrinin değiştiğini” cevabını vermiştir. Görüşmede Montgomery, Bristol’un Ermeni karşıtlığını özellikle gündeme getirerek, Ermenilere ulusal yurt projesi için Bristol’un desteğini almaya çalışmıştır. Bristol kendisini sabırla dinlemiş fakat hikaye ettiği hadiselerden ve gerekçelerden tatmin olmamıştır. Bristol, Misyoner Montgomery ile yapmış olduğu görüşmeden sonra basına Amerikan müzakere pozisyonunu açık eden beyanatlar verilmesinin önüne geçebilmek için, Barton ile görüşerek; “basın beyanları konusunda dikkatli olunmasını, Amerikalıların Lozan’daki temsilinin asıl amacının Amerikan çıkarları olduğunu, tarafsız kalınarak bunun sağlanabileceğini” söylemiştir.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar