30 Aralık 2023 Cumartesi

"Lozan Konferansı'nın İzinde: Ali Naci Karacan'ın Eseriyle Değişen Hayatım"




Bir film izledim, hayatım değişti der bazen insanlar. Ya da Orhan Pamuk'un Yeni Hayat isimli romanının başlangıç cümlesinde olduğu gibi 'bir kitap okudum ve bütün hayatım değişti.' diye başlarlar söze.

Benim de okuyunca hayatımı değiştiren kitabım Ali Naci Karacan'ın Lozan'ı oldu. Size bu kitapla ilgili bilgi vermek istiyorum izninizle.

2017 yılının ilk günleriydi. Bir kitapçıda rastlaştık. Raftan aldım. Her zaman yaptığım gibi, önce kitabın arka kapağına bir göz atayım dedim. Yazar ile ilgili olarak 'Galatasaray Lisesi'nde Tevfik Fikret'in öğrencisiyken yazmaya olan ilgisini keşfetti.' diye çok fiyakalı bir şekilde başlıyordu özgeçmişi. (Her ne kadar Galatasaray Lisesi'nde okumuş olsa da, yazarın 1926-27 yıllarında Fenerbahçe Spor Klübü Başkanı olacak kadar Fenerbahçeli olduğunu öğrendiğimde şaşıracaktım.)

Sonra kitabın ön yüzünü çevirdim kendime ve kapağını açtım. Sunuş başlığının altında 'Lozan Konferansı, cumhuriyet yolundaki en son ve belki en önemli adım olduğu kadar, ailemiz için de bir dönüm noktasıydı. Büyükbabam Ali Naci Karacan, Lozan Konferansı'nı izlemek üzere İsviçre'ye gittiğinde evde uzun ve endişeli bir bekleyiş başlamış..' diye yazıyordu, torun Ali Karacan. 

Yazarla yeni tanışacaktım belki ama torunları Ali ve Ömer Karacan ismi benim için tanıdıktı. Lefkoşa'da Bayraktar Türk Maarif Koleji'nde ortaokul birinci sınıftayken keşfettiğim Blue Jean dergisini yayınlayan, lise yıllarımın efsanesi  MTV'nin Türkiye'de izlenmesini sağlayan, üniversitede Klasik Arkeoloji dersleriyle ufkumuz açılırken Number FM ile kulaklarımızın pasını silen Ali ve Ömer Karacan kardeşlerin büyükbabası ile tanışmak üzere olduğumu anlıyordum.

Sonraki sayfalardaki dönemin efsane Milli Eğitim Bakanı, aynı zamanda büyük şair Can Yücel'in babası olan Hasan Âli Yücel'in bu kitabın yayınlanma sürecine dair sunuş yazısından; basım süreci ve gösterdikleri özeni ögrenmek keyifliydi. "...Türk İnkılap Enstitüsü Yönetimi  Kurulu, riyaset ettiğim (başkanlık yaptığım diyor) bir toplantısında basım kararı vermeyi, o devreyi iyi bilen Esenbel'in reyine bağlamıştı." diye anlatıyordu Hasan Âli. Bu cümlede soyadı geçen Atıf Esenbel, Lozan'da konferans boyunca İnönü 'nün emrinde ve yakınında bulunan bir subaydı. Hasan Âli Yücel, Esenbel'in kitabın mutlaka yayınlanması gerektiğine dair görüş bildiren raporundaki maddeleri detaylı paylaşarak güzel dilekler ve teşekkürler ile yazısını tamamlıyordu. 

Dönemin Başbakanı Şükrü Saraçoğlu'nun ilk baski için yazdığı sunuş yazısındaki " Gerek askeri zaferlerimiz, gerek siyasi zaferlerimiz için ne yazılsa, ne kadar yazılsa azdır. Bugünkü, yarınki ve asırlar sonrası gelecek genç nesiller, enerjilerini, gururlarını, güvenlerini bu kaynaklardan tazeleyeceklerdir." cümlelerini okuyup etkilenmemek mümkün mü?

Ve nihayet Ali Naci Karacan'ın "Lozan konferansını yazmak, yirmi yıldan beri özlemini çektiğim bir emeldi." cümlesiyle başlayan önsözü...

"Bu kitabı yazarken, okuyucu olarak, daha çok İstiklal Savaşı yapılırken henüz doğmamış olan, mesela kendi oğlum gibi, bugünün ve yarının genç nesillerini düşündüm. Onun için efsaneyi andıran büyük Türk mucizesini, bir çeşit hikaye, yazılı bir film gibi anlatmaya çalıştım. Bu bakımdan, kitap, Lozan konferansının resim yerine yazı kullanılmış bir çeşit "projeksiyon"u sayılabilir." diyerek bir film izler gibi adeta okudukça olayların gözünüzün önünden geçeceğini anlatıyor bu kitap.

Yakın Doğu İşleri İçin Lozan Konferans adıyla toplanan heyetlerin İsviçre'deki görüşmelerini takip edip haber yapması için Akşam gazetesini temsilen Lozan muhabirliği yapan Ali Naci Karacan'ın kitabını okumaya başlayınca; o dönemki olayları, insanları, mekanları, hayatı merak etmeye başladım. Örneğin Lozan'a giden Türk Heyeti kimlerden oluşuyor? Konferansa katılan heyetler nerede kalmış, görüşmeler hangi mekanlarda yapılmış? Gibi gibi bir sürü konunun detaylarını öğrenmek için araştırmaya başladım. 

Bu yüzden Lozan konusu ile ilgili temel kitapları almaya, okumaya başladım peşi sıra. Bu kitaplara ulaşmak için Türk Tarih Kurumu Yayınları Satış Noktası ve İş Bankası Kültür Yayınları başta kitapçı ve sahaflara düzenli ziyaretler yapmaya başladım. 

Kütüphanemde hatırı sayılır bir yere sahip çok sayıda esere sahip oldum. O döneme dair okumalar yapmak, yeni şeyler öğrenmeye çalışmak, blog yazılarımda notlarımı paylaşmak hep bu kitap sayesinde oldu. 

Vatanımız için savaş meydanlarından sonra masa başında da yedi düvele karşı canla başla çalışan atalarımızı daha iyi tanıdım, anladım, içinde bulundukları tüm olumsuzluklara rağmen yılmadan yaptıkları bitmez mesailerine şahit oldum. Bu anlamda Ali Naci Karacan'a minnettarım. 

İlk olarak 'Lozan Konferansı ve İsmet Paşa' ismiyle yayınlanan bu eseri Sn Hulûsi Turgutlu düzenlemesi ve 'Lozan' ismiyle sürekli güncel baskısını  yaparak,  kendisine her daim ulaşmamızı sağlayan Türkiye İş Bankası Kültür Yayınlarına ayrıca müteşekkirim. 

En başta söylediğim gibi  'bir kitap okudum ve bütün hayatım değişti.'


30 Aralık 2023, Ankara

*22.06.2024'te 'Ali Naci Karacan, Lozan' olan bu yazımın başlığını ChatGBT önerisiyle "Lozan Konferansı'nın İzinde: Ali Naci Karacan'ın Eseriyle Değişen Hayatım" diye değiştirdim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar