25 Ocak 2017 Çarşamba

13.11.1922 Tekirdağ'ın Kurtuluşu



   

13 Kasım 1922’de İsmet Paşa’nın konferansın ertelenmesine yönelik tepkileri sürmüş ve yabancı muhabirlere, İtilaf Devletleri’ni suçlar bir şekilde demeçler vermeye devam etmişti. Demecinde, barış yapılmasını herkesten çok isteyenin Türkiye olduğunu ve yıllardan beri bunun mücadelesini verdiğini özellikle belirterek, Türk Heyeti'nin kararlaştırıldığı gibi konferansa tam zamanında geldiğini, ancak karşısında muhatap olacak hiç kimseyi bulamadığını söylemiştir. Ayrıca Türk milletinin yıllardan beri barış için mücadele ettiğini, silahlı mücadele yapılmasının tek gerekçesinin de aslında barışı sağlamak için olduğunu, ancak bunun kolay olmadığını; şu anda Türk topraklarının yanmış ve yakılmış bir halde bulunduğunu; Türkiye’de yaşayan yabancıların can ve mal güvenliklerinin tehlikede olmadığını; Fransızca eğitimin kaldırılmadığını; Türk milletinin tek temsilcisinin TBMM olduğunu ve halifenin siyasi bir yetkisinin olmadığını vurgulamıştı.

İsmet Paşa aynı gün Le Matin ve La Tribune de Genéve gazetelerine de ayrı ayrı demeçler vermiş ve Reuter Ajansı’nı kabul etmişti. La Tribune de Genéve muhabiri M. Tony Roche ile yaptığı görüşmede konferansın ertelenmesi üzerinde durarak, ertelemenin kendisine henüz resmi bir şekilde bildirilmediğini ve İtilaf Devletleri’nden bu konuda bir açıklama beklediğini dile getirmiştir. Ayrıca Türkiye’nin barışı içtenlikle isteyen taraf olduğuna da değinmiş ve yeniden başlayacak bir savaşın özellikle Avrupa için büyük sıkıntı yaratacağını söylemişti.

Türk heyeti konferansın ertelenmesine sert tepki vermesine karşılık, İtilaf Devletleri’nin ertelemeden dolayı özür dilemeleri heyetimizi rahatlatacaktı. Görüldüğü gibi, İsmet Paşa konferansın ertelenme olasılığına rağmen, kararlılıkla Lozan’a gitmiş ve verdiği demeçlerde de barışı samimiyetle isteyen tarafın Türkiye olduğunu sürekli olarak vurgulamıştı. Böylelikle İtilaf Devletleri temsilcileri üzerinde baskı kurmaya, savaştan bıkmış durumdaki İtilaf Devletleri’nin kamuoylarına Türkiye’nin gerçekten barışı istediği yolunda gerekli mesajları vermeye ve Türkiye lehine bir hava yaratmaya çalışmıştı.


Bu esnada Türkiye'de de güzel gelişmeler yaşanmaktadır; Çorlu 1 Kasım, Malkara ve Hayrabolu 14 Kasım, Muratlı 2 Kasım, Çerkezköy, Saray ve Marmara Ereğlisi 30 Ekim, Şarköy 17 Kasım tarihlerinde Yunan işgalinden kurtuldular. 22 Kasım 1922'de de Tekirdağ, Yunan işgalinden kurtuldu. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar