![]() |
Lozan Tren Garı, İsviçre / 1900'lerden bir kartpostal. |
![]() |
Bulgaristan Başbakanı Stambulisky |
![]() |
İsmet Paşa |
Lozan’daki konferans görüşmeleri resmi olarak başlamadan önce, yapılan bu tür diplomatik temas ve demeçlerle, İsmet Paşa, daha Lozan’da masaya oturmadan önce diplomatik mücadeleyi başlatmıştı. Demeçlerinde, Türkiye’nin barışı gerçekten isteyen taraf olduğunu her seferinde vurguluyor, Türkiye’nin önceliklerinin altını çiziyor ve dünya kamuoyunu Türk istekleri konusunda bilgilendirmeye çalışıyordu...
![]() |
Poincaré |
Flaş Haber!..Konferans 20 Kasım'a Ertelendi!..
Türk Heyetini Lozan'a götüren Doğu Ekspresi İsviçre sınırına yaklaştığı sırada, çok önemli bir gelişme oldu; Fransa, son dakikada İngiltere'nin teklifini kabul etmek zorunda kaldığı için, Lozan Barış Konferansı, resmen bir hafta ertelendi.
Aslında Fransa Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Poincaré, konferansın ertelenmemesi ve önceden belirlenmiş olan 13 Kasım tarihinde açılması için son dakikaya kadar İngilizlere direnmişti. Fakat 13 Kasım'da Lozan'da hiçbir İngiliz'in olamayacağı kesinleşince ve İngiltere'siz de bu konferansın yapılamayacağını için bu anlamda yapacak fazla bir şey kalmamıştı.
Poincaré, 12 Kasım pazar sabahı, İngiltere Paris Büyükelçisi Lord Hardinge'i kabul ederek, İngiltere'ye konferansın bir hafta ertelenmesini kabul ettiğini bildirecekti. Ertelemenin İsviçreli yetkililere duyurulması ve Lozan'a gelince İsmet Paşa'nın da Paris'e davet edilmesi için Bern'deki Fransız Elçiliği'ne talimat verildi. Aynı zamanda Türkiye'nin Paris'deki diplomatik temsilcisi Ahmet Ferit(Tek) Bey'e resmen bilgi verildi.
Türk heyeti İsviçre'ye varmak üzereydi. Onlara bu bilgiyi verebilmek için Ahmet Ferit Bey, haberi alır almaz Lozan'da bulunan İsviçre'deki Türk milliyetçilerinin başı konumundaki Harun Aliçe'ye acele olarak şu telgrafı çekti;
Türk Heyetini Lozan'a götüren Doğu Ekspresi İsviçre sınırına yaklaştığı sırada, çok önemli bir gelişme oldu; Fransa, son dakikada İngiltere'nin teklifini kabul etmek zorunda kaldığı için, Lozan Barış Konferansı, resmen bir hafta ertelendi.
Aslında Fransa Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Poincaré, konferansın ertelenmemesi ve önceden belirlenmiş olan 13 Kasım tarihinde açılması için son dakikaya kadar İngilizlere direnmişti. Fakat 13 Kasım'da Lozan'da hiçbir İngiliz'in olamayacağı kesinleşince ve İngiltere'siz de bu konferansın yapılamayacağını için bu anlamda yapacak fazla bir şey kalmamıştı.
![]() |
Lord Hardinge |
Poincaré, 12 Kasım pazar sabahı, İngiltere Paris Büyükelçisi Lord Hardinge'i kabul ederek, İngiltere'ye konferansın bir hafta ertelenmesini kabul ettiğini bildirecekti. Ertelemenin İsviçreli yetkililere duyurulması ve Lozan'a gelince İsmet Paşa'nın da Paris'e davet edilmesi için Bern'deki Fransız Elçiliği'ne talimat verildi. Aynı zamanda Türkiye'nin Paris'deki diplomatik temsilcisi Ahmet Ferit(Tek) Bey'e resmen bilgi verildi.
Türk heyeti İsviçre'ye varmak üzereydi. Onlara bu bilgiyi verebilmek için Ahmet Ferit Bey, haberi alır almaz Lozan'da bulunan İsviçre'deki Türk milliyetçilerinin başı konumundaki Harun Aliçe'ye acele olarak şu telgrafı çekti;
''İsmet Paşa Hazretlerine şunları hemen bildirmenizi rica ederim.
Konferans ayın 20'sine ertelendi.
İngiliz kabinesi Zat-ı Alinize bildirilmesi için Fransız hükümetini uyarmış.
Yarın Lozan'da, Bern'deki Fransa Elçiliği Müsteşarı Lacroix'den başka kimse bulunmayacak.
Görüşmek için buraya (Paris'e) gelmeniz rica ediliyor.
Lacroix ve Madam Gaulis de bunu size bildirmekle görevlendirilmişlerdir.
Yarın Konferansın açılışı yapılamayacağından Lozan'da durmayarak doğrudan Paris'e gelmeniz daha uygun olur sanırım.
Bu ertelemeyi fırsat bilip Konferansın Paris'te toplanmasını resmen isteyebiliriz.
1856 Paris Antlaşması da şahane bir emsal oluşturmaktadır.
Lord Curzon, ayın 20'sinden önce Paris'e gelecektir.
Önceden Müttefikler arası toplantı veya kararlaştırılmış bir program olmayacaktır.
Paris'te Ekselanslarının emirlerini bekliyorum.
Passy 3950 numaraya telefon edebilirsiniz.
--Türkiye Büyükelçisi Ferit ''
![]() |
Ahmet Ferit Bey |
Fransız gazeteci, aynı görüşmede İsmet Paşa'ya Türkiye'deki Fransız okulları, bankaları ile de sorular sordu. Fransa kamuoyunda Türkiye daima eleştiriliyordu. Bu sorulara cevap olarak da; ''Fransız bankaları yağma mı edilmiş? Fransız fabrikaları kapanmış mı? Bu da tamamen yalan. Bahsettiğiniz fabrikaların Yunan ve düşman malı olmadığına emin misiniz? Fransızlarla ilişkisi olmayan sözüm ona konsolosluk ajanlarının raporlarına pek önem vermeyiniz.
İstanbul'da da içinden çıkılmaz bir durum vardır. Saltanatı kaldırdıktan sonra,eski rejimdeki Türk makamlarının yerini aldık. Anlaşmazlıklar çıkabilir. Müttefik ve Türk polisler çatışabilirler. İstanbul bize resmen vaat edildiğine göre, orada güvenliği sağlamak sorumluluğunun sadece bize bırakılması daha iyi olmaz mı?
Sizlerle samimi ve sıkı bir iş birliği kurmak amacımızdır. Ama karşınızda bir koloni değil, hür bir millet vardır, (birilerine) dahil değil, eşittir.'' Bu İsmet Paşa'nın yolculuk esnasında yabancı basına verdiği son demeçti.
Lozan Palas Oteli, konferansa katılacak misafirlerinin gelişinden önce bayraklarla donatılmış. |
Şark Ekspresi, akşam saat 22.00'de Lozan'a ulaştı. Garda, sade bir tören yapıldı. Heyetimizi, İsviçre hükümetinin bir temsilcisi karşıladı. Ankara hükümetinin, o günlerde İsviçre'de bir temsilciliği yoktu. Ancak Lozan'da Türk Yurdu Derneği vardı. Bu dernek, Kurtuluş Savaşı boyunca Mustafa Kemal'in tarafında yer almıştı. Paris'ten Ahmet Ferit (Tek) Bey'in gönderdiği telgrafı İsmet Paşa'ya Lozan'da iletecek olan Harun Aliçe de Türk Yurdu derneğindendi.
Karşılama töreninde, Fransız Konsolosu M.Tetreau, İsmet Paşa'yı selamlayarak;Poincaré'in davetini ileterek ''Paris'e devam etmeyi isteyip istemediğini'' sordu. Paşa ''uzun bir yoldan yeni geldiği için yorgun olduğunu ve bu akşam Lozan'da kalmayı tercih edeceğini'' söyledi.
![]() |
Celalettin Arif Bey |
İsmet Paşa, Rıza Nur Bey, Hasan Bey ve genel sekreter Reşit Saffet Bey Lozan Palas'a yerleşirken heyetin diğer kısmı Hotel de la Paix'ye yerleştiler.
İsmet Paşa, otele gelir gelmez, ilk iş olarak Ankara hükümetinin Paris Temsilcisi Ahmet Ferit Bey'i telefonla arayarak ondan gelişmelerle ilgili bilgi aldı. Ardından Ferit Bey'i ve Roma'daki temsilcimiz Celalettin Arif Bey'i (yandaki resimde görüleceği üzere, nev-i şahsına münhasır bıyıkları olan) Lozan'a çağırdı. Hatıralarında İsviçre'ye geldiklerinde şehri boş bulmanın verdiği mutsuzluğu dile getiren İsmet Paşa, '' ertelemenin sebebi İsviçre'de ve İngiltere'de yeni seçime gidilmiş olmasıdır. O günler, seçim günleriydi.'' diye yazacaktı. İngilizlerin son ana kadar kendisine haber vermemesini manasız olduğu kadar, haksızlık olduğuna dair şikayetini İsviçre basınına anlatmaya çalıştığını da ekleyecekti.
İsmet Paşa, Lozan'a indikten sonra gecikme ile ilgili duyduğu memnuniyetsizliğini gösteren aşağıdaki notayı İtilaf Devletleri'ne göndermeyi ihmal etmedi.
'' Barış Konferansının toplanması hakkında, Fransa, İngiltere, İtalya hükümetleri tarafından Türkiye Büyük Millet Meclisi hükümetine resmen
yapılan davet ve bu hususta alınıp verilen notalar üzerine konferansın
açılma tarihi 13 Kasım olarak kesin bir biçimde kararlaştırıldığından,
Lozan'a gelen Türk Delegeler Heyetinin birlikte kararlaştırılmış olan yukarıdaki tarihte müzakerelere girişmeye hazır olduğunu
zatı asîlânelerine bildirmekle şeref duyarım.
Barışın gecikmesi Türk milleti için
büyüklüğü takdir edilemeyecek fedakârlıkları ve zahmetleri uzatacak ve
bertaraf edilmesi yalnız bizim iyi niyetimize bağlı olmayan beklenmedik
sonuçlar doğuracak bir mahiyette olduğunu benimle birlikte zatı asîlâneleri
de takdir edecektir.
Bu bakımdan, dünya barışının menfaati namına konferansın
çabuk toplanması için beslediğim en hararetli temennileri asîlânelerine bildirir ve yüksek saygılarımın güvencesini sunarım. İSMET”
İsmet Paşa'nın üslubu gerçekten etkileyici. Buradaki mesaj aslında sert. Fakat dünyaya nezaket dersi vermeye çalışan batılılara 'asıp kesmeden, bağırıp çağırmadan' düşüncelerini çok kibar bir biçimde ifade etmesi örnek bir davranış bence. Üslup ve nezaket konusunda güzel bir Gazi Mustafa Kemal örneğini de aşağıda bulabilirsiniz.
Tekrar konumuza dönecek olursak; Lozan Barış Konferansı Ertelendi!... Bu haberler Türk basınında ve yabancı basında bomba etkisi yaratacaktı.
Bu arada Poincaré'in, Türk Heyeti'ni Paris'e davet etmesi İngiltere ve İtalya tarafından hoş karşılanmamıştı. Bir olup, Türkiye'yi köşeye sıkıştırmayı ve böylece istediklerini kolayca almayı planlarken, Fransa'nın Türklerle ayrı görüşme yapacak olması, İtilaf Devletleri içerisinde -özellikle de İngilizlerde- büyük bir rahatsızlığa neden oluyordu. Bu rahatsızlık kendisine iletildiğinde Poincaré, Lord Curzon'a Türklerle onlardan ayrı anlaşma yapmayacağına dair güvence vererek İngilizleri rahatlatacaktı.
İsmet Paşa önderliğindeki Türk Heyeti Lozan'da görüşmelere giderken... |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder