17 Şubat 2017 Cuma

05.12.1922 İngilizlere gizli teklif ; Verin Musul'u ,Barış Antlaşması Sizin İstediğiniz Gibi Yapalım!..

Musul 





Lord Curzon

5 Aralık 1922 Salı ; Lord Curzon, dün yapılan ve gergin geçen Boğazlar görüşmesiyle ilgili olarak İngiltere Dışişleri'ne gönderdiği telgrafta, toplantının içeriğini özetledikten sonra izlenimini şöyle aktarıyordu ; ''Türkiye, açıkça ve hiç gerek yokken,kendisini alçaltarak Rusya'ya bağımlı bir duruma soktu. Rusya da Karadeniz'i tahkim edilmiş bir Rus gölüne dönüştürmeyi ve Türkiye'yi de kendisine tabi duruma sokmayı amaçlayan gülünç bir plan ortaya attı.'' diyordu.

Boğazlar meselesi görüşmelerinden sonraki gün, alt komisyonlardaki ''mübadele'' görüşmeleriyle geçti. Yapılan yazışmalarda her iki tarafın elindeki esir sayıları tespit edilmeye çalışılıyordu.

Müttefik devletler, İstanbul'daki Rumların mübadele dışı kalması konusunda ısrarını sürdürdü.

Papa, Ermeniler ile ilgili bir bildiri yayımlayınca Türk Heyeti de bir karşı bildiri yayımladı.

İsmet Paşa
İsmet Paşa, Fransız delegesi Barrere ile bugün de bir özel görüşme yaptı. Ankara'ya gönderdiği bilgi telgrafında Fransızların mali ve ekonomik işlerde çok aşırı bir tavır sergilediğini söylüyordu.

İsmet Paşa, Amerikan delegesiyle de özel bir görüşme yaptı. Bu sefer azınlıklar konuşuldu.

İsmet Paşa, Dr.Rıza Nur'u  Lord Curzon'a gönderdi. Musul'u istedi. Musul'a giden yol, İngiltere ile anlaşmaktan geçiyordu. Bu nedenle Dr Rıza Nur aracılığıyla İngilizlerle görüşmeler yeniden başlamıştı. Rıza Nur, Boğazlar konusunda İngiliz tezini destekleme önerisinde bulunmakla kalmamış, Türkiye'nin Musul'u alması şartıyla,İngiltere'nin istediği koşullarda bir barış imzalanmasını önermişti.


Dr Rıza Nur
Curzon'ın bu teklife kayıtsız kalması kolay değildi. Durumu Londra'ya şöyle bildirecekti; ''Türkiye bizimle her konuda anlaşacak,tatminkar bir antlaşma yapacak, hatta Sovyetler ile de ilişkisini kesecek; tek koşulu var, o da Musul vilayetini onlara vermemiz.''

Dr Rıza Nur, Lord Curzon ile olan görüşmesinden hatıralarında şöyle bahsediyordu; '' Ben her seferinde sözü Musul'a getiriyordum. O da odasında değneği ile dolaşıyor, cevap veriyordu. Nihayet pek gülerek yanıma geldi ve yavaş bir sesle ''Musul, Musul!..ne yapacaksınız? Burnunuzun dibinde Suriye var. Onu alın! Bir darbe yeterli almanız için.'' dedi..sonra ben de şu cevabı verdim ''Bizim yer almaya,bunun için kan ve para dökmeye hiçbir arzumuz yoktur. Ancak sizinle dost olmak ve samimiyetimizi maddeten ispat etmek için Suriye'yi Fransızlar'dan alır,size veririz''  Bunlar tabi Dr Rıza Nur'un abartılı açıklamaları olabilir.

Türk heyetinin tavır değişikliğinde Ruslara tam güven duyamamasının etkisi çoktu. Daha iki gün önce (pazar günü) Ruslarla yapılan özel görüşmede Türk önerilerini Müttefikler kabul etmezse ve bundan dolayı görüşmeler bitip savaş çıkarsa Rusları'ın Türkiye'nin yanında savaşmaya hazır olup olmadığı konusunda nabzını yoklamıştı. Ancak istediği gibi net cevaplar alamamıştı.

İsmet Paşa, Rusya ile çok yakın görünmenin Türkiye'yi Batı'dan soyutlamasından da korkuyordu. Savaştan yeni çıkmış Türkiye ekonomisinin acil barışa ve sadece Rusların değil,batının da desteğine ihtiyacı vardı.





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar