20 Şubat 2017 Pazartesi

08.12.1922 Lozan'da Boğazlar için Türk Görüşü Açıklandı...



8 Aralık 1922 Cuma günü Birinci Komisyon, Lord Curzon başkanlığında Boğazlar Meselesi için toplanmıştı. Boğazlar ile ilgili tüm milletler öneri ve görüşlerini söylemişti. Bugün söz İsmet Paşa'daydı. Herkes Türk heyetinin görüşünü dinlemek için sabırsızlanıyordu.

İsmet Paşa
İsmet Paşa, tüm beyan ve açıklamaların dikkatle dinlediğini, yapılan önerilerin incelendiğini belirttikten sonra beş asırdan fazla zamandır Türklerin elinde olan Boğazların tarihini anlattı. Özellikle 1914'te; bir taraftan Rusya, diğer taraftan Batılı devetler arasında kalan ve saldırıya uğrayan Boğazların nasıl zorluklarla savunulduğunu hatırlattı.Boğazların mutlaka yine Türkler tarafından savunulabilecek bir şekilde olması gerektiğini,bir ülkenin başkentinin -Lozan görüşmelerinde İstanbul'dan Türkiye'nin başkenti olarak bahsediliyordu- savunmadan mahrum bırakılamayacağını, Boğazlardaki Türk silahlı gücünün Trakya'daki topraklar için güvence vereceğini anlattı.

'' Boğazların stratejik önemlerine göre bunların bir Akdeniz veya Karadeniz devleti tarafından fethedilmesi,bir savaş başlangıcında derhal önemli bir üstünlük sağlar. Onun için Karadeniz sahilindeki devletlerden herhangi biriyle bir Akdeniz devleti arasında bir savaş ihtimali görünür görünmez,her iki taraf da diğerinden bir an önce Boğazlara el koymaya bakacaktır...Türkiye'nin söz konusu anlaşmazlıkta hiçbir şekilde ilgisi olmasa bile sırf hücuma uğramasından dolayı bu savaşa girmesine neden olacaktır. ''  diyerek Boğazların güvenliğinin sağlanmasının önemini tekrar vurguladı.

İki Boğaz arasındaki bölgenin güvenliğini ihlal edebilecek bir kuvvet oluşturmaması şartıyla savaş gemilerinin geçişinin kabul edilebileceğini ; ticaret gemilerinin ise gece gündüz geçişi konusunda serbestlikten yana olduğunu, bu amaçla Tuna Komisyonu tarzında bir komisyon aracılığıyla düzenleyici bir birim kurulmasının kabul edilebileceğini söyledi.

Çiçerin
İsmet Paşa'dan sonra Çiçerin söz aldı. Karadeniz'deki devletlerin donanmaları olmadığını, Karadeniz'in bu anlamda savunmasız olduğunu anlatıp Boğazlardan savaş gemisi geçmesinin kabul edilebilir olmadığını vurguladı. ''İsmet Paşa'nın Boğazlar hakkındaki beyanatındaki talepler ve bu beyanat bizim için tamamen yenidir. Bunlara inceleyerek cevap verebiliriz.'' dedi. Ruslarda kızgınlık ve hayal kırıklığı vardı.

Lord Curzon, bugün ile ilgili Londra'ya şöyle bilgi veriyordu; ''Romanya, Bulgaristan, Yugoslavya ve Yunanistan delegeleri müttefiklerin (İngiltere,İtalya ve Fransa) tekliflerini yürekten kabul ettiklerini tekrarladılar. Çiçerin, Türk görüşünün kendisi için bir süpriz olduğunu söyledi.''

Toplantının sonunda Lord Curzon, bütün devletlerin görüşlerini yeniden özetleyerek İsmet Paşa'nın önerilerinin bazı kısımlarına şu an cevap vermesinin mümkün olduğunu ancak müttefikleriyle görüşerek cevap vermek istediğini söyleyerek toplatının öğleden sonraya bırakılmasının uygun olacağını belirtti.
Lord Curzon

''Rus delegeler de İsmet Paşa'nın bu sözleri karşısında şaşırdılar. Onlar da incelesinler...'' diyerek oturumu kapattı.

Öğleden sonra Lord Curzon, İsmet Paşa'nın ileri sürdüğü görüşlere dair yorumlarını paylaştı ancak incelemek için daha çok zaman gerekiyor diyordu. (Öğle arası yeterli olmamıştı) Bu arada İsmet Paşa da Ankara'ya gönderdiği telgrafta '' Konferanstan sonra Rıza Nur, Ruslara gitti. Mükemmel kavga etti. Öğleden sonra yine toplantı oldu.'' diyerek bizim de öğle arasını boş geçirmediğimizi anlatıyordu.

Lord Curzon, Karadeniz ile Boğazların ayrı konular olduğunu,ayrı ayrı inecelenmesi gerektiğini öne sürdü. Boğazların Türk toprağı olduğunu ve sadece Türkiye'yi ilgilendirdiğini söyleyince Çiçerin hemen itiraz etti. İngiltere Boğazlar konusunda Rusların olmamasını isterken Ruslar buna karşı çıkıyordu.












Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar