8 Aralık 1922 Cuma günü Birinci Komisyon, Lord Curzon başkanlığında Boğazlar Meselesi için toplanmıştı. Boğazlar ile ilgili tüm milletler öneri ve görüşlerini söylemişti. Bugün söz İsmet Paşa'daydı. Herkes Türk heyetinin görüşünü dinlemek için sabırsızlanıyordu.
İsmet Paşa |
'' Boğazların stratejik önemlerine göre bunların bir Akdeniz veya Karadeniz devleti tarafından fethedilmesi,bir savaş başlangıcında derhal önemli bir üstünlük sağlar. Onun için Karadeniz sahilindeki devletlerden herhangi biriyle bir Akdeniz devleti arasında bir savaş ihtimali görünür görünmez,her iki taraf da diğerinden bir an önce Boğazlara el koymaya bakacaktır...Türkiye'nin söz konusu anlaşmazlıkta hiçbir şekilde ilgisi olmasa bile sırf hücuma uğramasından dolayı bu savaşa girmesine neden olacaktır. '' diyerek Boğazların güvenliğinin sağlanmasının önemini tekrar vurguladı.
İki Boğaz arasındaki bölgenin güvenliğini ihlal edebilecek bir kuvvet oluşturmaması şartıyla savaş gemilerinin geçişinin kabul edilebileceğini ; ticaret gemilerinin ise gece gündüz geçişi konusunda serbestlikten yana olduğunu, bu amaçla Tuna Komisyonu tarzında bir komisyon aracılığıyla düzenleyici bir birim kurulmasının kabul edilebileceğini söyledi.
Çiçerin |
Lord Curzon, bugün ile ilgili Londra'ya şöyle bilgi veriyordu; ''Romanya, Bulgaristan, Yugoslavya ve Yunanistan delegeleri müttefiklerin (İngiltere,İtalya ve Fransa) tekliflerini yürekten kabul ettiklerini tekrarladılar. Çiçerin, Türk görüşünün kendisi için bir süpriz olduğunu söyledi.''
Toplantının sonunda Lord Curzon, bütün devletlerin görüşlerini yeniden özetleyerek İsmet Paşa'nın önerilerinin bazı kısımlarına şu an cevap vermesinin mümkün olduğunu ancak müttefikleriyle görüşerek cevap vermek istediğini söyleyerek toplatının öğleden sonraya bırakılmasının uygun olacağını belirtti.
Lord Curzon |
''Rus delegeler de İsmet Paşa'nın bu sözleri karşısında şaşırdılar. Onlar da incelesinler...'' diyerek oturumu kapattı.
Öğleden sonra Lord Curzon, İsmet Paşa'nın ileri sürdüğü görüşlere dair yorumlarını paylaştı ancak incelemek için daha çok zaman gerekiyor diyordu. (Öğle arası yeterli olmamıştı) Bu arada İsmet Paşa da Ankara'ya gönderdiği telgrafta '' Konferanstan sonra Rıza Nur, Ruslara gitti. Mükemmel kavga etti. Öğleden sonra yine toplantı oldu.'' diyerek bizim de öğle arasını boş geçirmediğimizi anlatıyordu.
Lord Curzon, Karadeniz ile Boğazların ayrı konular olduğunu,ayrı ayrı inecelenmesi gerektiğini öne sürdü. Boğazların Türk toprağı olduğunu ve sadece Türkiye'yi ilgilendirdiğini söyleyince Çiçerin hemen itiraz etti. İngiltere Boğazlar konusunda Rusların olmamasını isterken Ruslar buna karşı çıkıyordu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder