22 Şubat 2017 Çarşamba

10.12.1922 Gündem;İngilizlerin parasını alıp Osmanlı'ya teslim etmediği savaş gemileri ile Türk-Seferad Kardeşlik Derneği'nin Türk delege heyetine verdiği davet.

İngilizler, Reşadiye isimli savaş gemisini parasının tamamını aldığı halde el koyup Osmanlı Devleti'ne teslim etmediği gibi utanmadan (adını HMS Erin diye değiştirerek) kendi donanmasına dahil etti...






10 Aralık 1922 Pazar günü Lozan'daki dördüncü pazar idi. Heyetimiz buraya geleli bir ay olmuştu. Diğer pazar günlerinde olduğu gibi bugün de resmi toplantılar yoktu. İsmet Paşa bugün Lord Curzon ve Çiçerin ile özel görüşmeler yapacak, akşam da Cenevre'deki Türk Yahudileri'nin heyetimiz onuruna düzenleyeceği ziyafete katılacaktı.

Lord Curzon, görüşmede Noel sırasında Konferansa iki-üç hafta ara vermeyi düşündüğünü söyledi. İsmet Paşa ise aralıksız çalışıp,antlaşmayı imzalamaktan yana olduğunu söyledi. Bu görüşmede İsmet Paşa, ''Reşadiye'' ve ''Sultan Osman I'' gemilerinin Türkiye'ye verilmesini istedi.


Winston Churchill
Bu gemiler birinci dünya savaşı öncesi İngilizlere sipariş edilmiş ve parası ödenmişti. Osmanlı donanmasının güçlenmesi Karadeniz'de Ruslara karşı üstünlük kurmasını sağlayacaktı. İngiltere ise Ruslarla Almanya'ya karşı müttefik olmayı planladığı için Osmanlı donanmasının güçlenmesinden yana değildi. Önce gemilerin inşasını geciktirdiler. Rauf Bey'in de içinde olduğu Osmanlı heyeti gemileri teslim almak için Londra'ya gittiğinde, gemilerin son taksidini de ödediği halde teslim etmekten vazgeçip gemilere el koyup teslim etmediler.O dönem Osmanlı'ya bu kazığı atan, gemilere el konulduğunu bizzat açıklayan  W. Churchill'di. Osmanlı hukuki olarak hakkını aramaya çalışsa da sonuç alamadı. Ardından Osmanlı, Almanların yanında Dünya Savaşı'na dahil olup; İngilizleri ve müttefiklerini Gelibolu'da -Çanakkale Geçilmez!..- yenince W.Churchill Savaş Bakanlığı koltuğunu kaybedecekti. Reşadiye ve Sultan Osman I isimli gemilerin akıbeti,yapılan ödeme detayları ve konunun diğer ayrıntıları için linki tıklayabilirsiniz.

10 Aralık 1992 pazar günü, İsmet Paşa ve Lord Curzon  asrasında daha sonra Musul ile ilgili sonuç alınamayan bir tartışma daha yapıldı...


İsmet İnönü
İsmet Paşa'nın Çiçerin ile yaptığı görüşme Boğazlar ve Barış ile ilgiliyi. Ruslar boğazlardan savaş gemileri geçmemesi şeklinde kararlarını desteklemesi ve kendi görüşünü bu yönde değiştirmesi için İsmet Paşa'yı etkilemeye çalışıyorlardı. Aynı gün Paşa, Ankara'ya gönderdiği telgrafta '' Savaşta donanmanın Boğazlardan geçişi hakkında Hükümetin görüşü nedir? '' diye tekrar sorma ihtiyacı hissedecekti.

İsmet Paşa ve Lozan Konferansı'ndaki Türk delegasyonu üyeleri akşam, Bergues Oteli'nde, Cenevre'deki Türk Seferadi Kardeşlik Derneği'ne misafir oldular. Bu derneğin kurucuları, 1492'de Portekiz'den ve 1506'da da İspanya'dan kovulan ardından da Kanuni Sultan Süleyman döneminde Osmanlı'ya sığınan Yahudilerin o dönemde İsviçre'de yaşayan kuşağıydı. Davette Cenevre makamlarının yanı sıra Atatürk'ü antropoloji alanında Türk ırkı ile ilgili yaptığı çalışmalarla en çok etkileyen bilim adamı Prof Eugene Pittard ve Türk dostu Fransız gazeteci-yazar Madam Noëlle Roger de vardı. Pek çok konuşmanın yapıldığı davette İsmet Paşa'nın Türkiye'nin Lozan'da barışı isteyen ve anlaşmadan yana olduğunu vurguladığı konuşması büyük alkış almış, ertesi gün İsviçre basınında da geniş yer bulmuştu...

İsmet Paşa, basınla temas ettiği her anı ''Misak-ı Milli'nin önemini,Türklerin barıştan yana olduğunu,Avrupa'nın karşısında savaş kaybetmiş değil kendi ülkesine saldıran müttefikleri yenmiş bir ülkenin temsilcisi olarak eşit şartlarda burada bulunduğunu'' anlatmak için iyi bir propaganda fırsatı olarak görüyordu. Kamuoyu da onu ilgiyle takip ediyordu.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar