3 Mart 2017 Cuma

18.12.1922 Lozan'da Boğazlar için Dördüncü Toplantı





18 Aralık 1922 Pazartesi

Hatırlarsanız Boğazlar meselesinin ilk görüşmesine 4 Aralık 1922’de başlamıştı. İlk olarak İsmet Paşa’ya söz verilmesine karşın; kendisi diğer ülkeleri dinledikten sonra açıklama yapacağını söylemişti. Daha sonra söz alan Rusya Delegesi Çiçerin özetle boğazların Türk hakimiyetinde olması gereğinden hareketle Türk sahilleri ve Karadeniz ülkelerinin korunması için boğazların tüm ülkelerin savaş gemilerine her zaman kapalı olmasını savunmaktaydı.

İsmet Paşa, Türkiye’nin Rusya’nın vesayeti altına girdiğini ima eden Lord Curzon’a verdiği cevapta Rus önerilerinin Türk tezine en yakın tez olduğunu açıklamıştı. Balkan ülkelerinin desteğini alan Müttefikler ise boğazların askerden arındırılarak bir komisyon tarafından yönetilmesini, savaş gemilerinin geçişinin Türkiye’nin savaştaki pozisyonuna göre belirleneceği bir teklifi önermekteydi.

Boğazlar konusu Rusya ve İngiltere'nin çarpışmasına neden olmuş, iki taraf arasında kalmış olan Türkiye ise kendi menfaatlerine en uygun tezi anlatmaya çalışıyordu. Artık boğazlar meselesi Konferansın en çok tartışılan konusu haline gelmişti. Bir yandan görüşmeler devam ederken bu konu ile ilgili dedikodular da eksik kalmamaktaydı. İngiltere’nin boğazlar konusunda Türkiye’yi memnun ederek Türk-Rus münasebetlerini bozmaya çalıştığı söylenmekteydi .

Müttefikler, 6 Aralıkta boğazlar mıntıkasının askerden arındırılmasını öngören bir proje vermişlerdi. Buna göre; boğazlarda serbest geçişe mani olacak hiçbir askeri tesisin kurulamayacağını Türk heyetinin kabul etmesini istemişlerdi. İsmet Paşa, boğazların savunmasının aynı zamanda başkentin, Marmara Denizi'nin ve Doğu Trakya’nın savunması olduğunu, boğazlarda savunma tedbirleri almamanın Türkiye’nin en hassas bölgesine yapılacak bir saldırının cevapsız kalması anlamına geleceğini söylemiş ve Müttefiklerin teklifinde değişiklik talep etmişti. İsmet Paşa, Gelibolu bölgesine yerleştirilmek üzere beş bin kişilik bir kuvvet bulundurulmasını istemekteydi. Ayrıca boğazlar bölgesinde askerden arındırılacak mıntıkalar haricinde, Marmara denizine yerleştirilecek savunma imkânlarının sınırlandırılmamasını önermekteydi. Bu durum kabul edilse bile bölgeye yönelecek herhangi bir saldırıya karşı Milletler Cemiyeti tarafından verilen teminatın işlevsiz ve yetersiz olacağını söylemişti.

Toprak ve askerlik komisyonunun 8 Aralık’ta yaptığı toplantıda İsmet Paşa, boğazlar konusundaki Türk tezini açıklamıştı. Paşa’ya göre; boğazlar bölgesinin silahsızlandırılması Marmara, Trakya ve İstanbul’un güvenliğini tehlikeye düşürecekti. Bu durumun özellikle Karadeniz ve Akdeniz devletleriyle Türkiye arasında çıkacak bir savaşta Türkiye’yi savunmasız bırakacağı düşünülmekteydi. Buna karşın ticaret gemilerinin gece ve gündüz geçmeleri hususunda herhangi bir itirazlarının olmadığını beyan etmişti. Boğazlar toplantısının sonucunda Türkiye kendi güvenliğini sağlamak şartıyla boğazlardan geçişin serbest olmasını kabul edeceğini açıklamaktaydı. Rusya’dan farklı olarak Türkiye’nin önerisi Müttefiklerce mantıklı bulunmakta ve ayrıntıların konuşulmasıyla daha çok yakınlık elde edileceği düşünülmekteydi.

Görüldüğü gibi Türk heyeti Müttefiklerin bazı tekliflerini kabul etmekte, buna karşın bazı noktalarda ise direnmekteydi. Boğazlarda milletlerarası bir komisyonun kurulmasını kabul etmekte fakat İstanbul ve çevresinin güvenliği için Milletler Cemiyetinden daha etkin bir teminat istemekteydi.

18 Aralık 1922 sabahı Boğazlar meselesi yeniden görüşülecekti. Oturum başkanı Lord Curzon, Türk uzmanlarla teması sonucunda Müttefik Devletlerin hazırladıkları dört projeyi ortaya koydu;
  1. Boğazlardan geçiş ; Boğazlardan geçecek kuvvetin miktarı sınırlandırılmış,bunlardan Türkiye'ye sorumluluk yüklenmemesi kararlaştırılmıştı. 
  2. Askerden arındırma ; Hem Çanakkale hem de İstanbul Boğazı'nda bu yerler belirlenmiş,Marmara Denizi'ndeki İmralı (Emir Ali) adası askerden arındırılmış bölge dışında bırakılmıştı.
  3. Boğazlar Komisyonu
  4. Teminat ; Marmara Denizi ile kıyıların savunması için gerekli olan teminat hükümleri tamamlanmıştı.
Öyle ki Fransız delegesi Barere'e göre askerden arındırma fikri pek sembolik bir hal almıştı. İsmet Paşa söz alarak bu değişiklikleri yeterli bulmadığını söyleyip aşağıdaki değişiklerin de yapılmasını istedi;
  1. 'Marmara Denizi' sözü  Boğazlar 'ın kapsamından çıkarılmalı (ayrı değerlendirilmeli)
  2. Askerden arındırılacak bölgeler dışında Türkiye'nin Marmara Denizi'ndeki savunması sınırlandırılmamalı
  3. İmroz,Semadirek ve Bozcaada Çanakkale Boğazı'nın tamalmayıcısı olduğu için Türk tarafına ait olmalı. Limni kıyısında Yunan donanmasının olması kabul edilemez.

Müttefiklerin sunduğu projeleri incelemek istediğini,bunlara detaylı cevabını yarın verebileceğini söyledi. Sonrasında söz alan Çiçerin, Lord Curzon'un sunduğu projenin Türkiye ve Rusya'nın güvenliği açısından 'savaş tehlikesi' barındırdığını anlatan detaylı bir konuşmada 21 maddelik bir tasarı sundu.

Bunun üzerine Lord Curzon bu iki konuşmaya cevap vermek istediğini söyledi. Müttefiklerin de iyi niyetli olduğunu, Rusya'nın sürekli herşeye itiraz etmesine anlam veremediğini anlattı. Yeniden söz alan İsmet Paşa, kısa bir özet yapmak isteğini söyleyip Boğazlardan geçiş ve askerden arınma ile ilgili iki tasarı hazırlayıp yarın sunacaklarını söyledi.

Lord Curzon bunu kabul edemeyeceğini belirtti. ''Zaman geçiyor.Konferans toplanalı bir ay oldu. On gün önce ilk görüşmesini yaptığımız Boğazlar meselesi için Türkler iki yeni tasarı sunmak için on gün bekledi? '' diye sitem etti. Neticede her iki taraf da birbirinin öneri ve görüşlerini incelemek ve yarın yapılacak toplantıda bunlara dair değerlendirmelerini yapmak üzere toplantıdan ayrıldı.

Lord Curzon, Londra'ya gönderdiği raporda bu günü ''Türklerle Rusların ortak eylemi sonucu bugün öğleden sonra düş kırıklığına uğradık.'' diye anlatmaya başlayacak '' Yarınki toplantı da böyle olursa İsmet Paşa ile görüşüp kendisine açıkça 'Boğazlar sorunu kapanmıştır;teklif edilen çözüm yolunu ya kabul edersiniz ya da bırakır gidersiniz' demek belki gerekebilir'' diyerek yarın rest çekebileceğini söyleyecekti.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar